Çalışanların İdeal İşyerleri Araştırıldı: İşverenlerin Çalışanlara Yaklaşımı Önemli
Pluxee Türkiye, çalışanların sesini patronlara duyurmak ve memnun bir çalışma ortamı yaratmak vizyonuyla FutureBright iş birliğiyle bir araştırma gerçekleştirdi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, klasik araştırma sistemlerinden farklı olarak sadece ifadelere değil aynı zamanda içgörülere dayanan ZMET formülü ile yürütülen araştırmada, katılımcıların bilinçdışını anlamaya yönelik 25-40 yaş arası erkek ve kadınlardan oluşuyor. Farklı segmentlerde çalışan ve mevcut ve ideal işyerleri soruldu ve duygu ve düşüncelerini yansıtan fotoğrafları seçmeleri istendi. . Metafor olarak seçilen fotoğraflardan elde edilen sonuçlar, çalışanların zihninde iş dünyasına ilişkin farklı sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
Katılımcıların seçtiği görseller üzerinde yapılan analizler, birçok çalışanın kendi değerlerini, özgünlüğünü ve bireysel gelişim fırsatlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Araştırma, çalışanların kendi iç dünyasına yabancılaştığını ve özgünlüğünü kaybetme duygusu yaşadığını ortaya koyarken, işte geçirilen sürenin çalışanın gözünde “hayatı dondurmak” ya da “hayata mola vermek” olarak algılandığı görülüyor.
İşyerinden ayrılır ayrılmaz hayatın kaldığı yerden devam ettiğini belirten çalışanlar, işyerlerinin kendilerini özel hissettirmesine ihtiyaç duyuyor. Araştırmada hayallerdeki iş yeri, “Yaratıcılığın ve özgünlüğün teşvik edildiği, çeşitlilik içinde uyumun yaratıldığı, herkesin kendine özgü kimliğinin, yeteneklerinin ve katkısının takdir edildiği” bir iş yeri olarak tanımlanıyor.
Araştırmanın bir diğer sonucu ise işyerinin çalışanlarına yaklaşımıyla ilgili. Çalışanlar olumsuz, yargılayıcı tutumların aksine, adeta bir anne şefkati gibi olumlu, yapıcı, kucaklayıcı ve destekleyici bir yapı arıyorlar. Çalışanlarının sadece iş yerindeki kimlikleriyle değil, bu kimliklerden bağımsız bireyler olarak da kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerini sağlayan, onları destekleyen, besleyen, bireysel ihtiyaçlarına özel çözümler sunan bir şirket istiyor.
“Çalışanı bir bütün olarak kucaklayan şirketler fark yaratır”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Pluxee Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Hekimoğlu, Pluxee Türkiye olarak çalışanların ihtiyaçlarını anlamak ve seslerini patrona duyurmak amacıyla FutureBright ile yaptıkları araştırmanın, çalışanların bilinçaltına dair çok farklı bilgiler.
Firmaların çalışanlarına takdir ve değer verildiğini hissettiren uygulamalarının bireyleri tam anlamıyla tatmin etmese de kendilerini bir topluluğun parçası, ailenin önemli bir üyesi gibi hissetmelerini sağladığını belirten Hekimoğlu, şöyle konuştu:
“Bu nedenle şirketlerin bireysel ihtiyaçlarına özel, çalışanlarını destekleyen ve besleyen çözümler sunması, onların sadece iş anlamında değil birey olarak da kendilerini güçlü ve değerli hissetmelerini sağlamaları çok değerli. Pluxee olarak Yenilikçi ve dijital çözümlerimizle bireylerin iş hayatlarında ve ötesinde refahını sağlıyoruz.” İnsanların ilgi alanlarına hitap eden anlamlı, kişiselleştirilmiş deneyimler yaratmayı hedefliyoruz. Pluxee ile gıda ve beslenmenin yanı sıra kültür, catering ve sağlık gibi alanlarda da çalışanlarımızın hayatına değer katacak ürün ve hizmetlerimizin kapsamını genişletiyoruz. Aynı zamanda tüm bu hizmetleri tek bir dijital platform üzerinden çalışanların kullanımına sunabiliyoruz. “Değer katmak için tasarlıyoruz.”
Future Bright Ortağı Başak Abdula, zihnin ana dilinin imajlar olduğu gerçeğinden yola çıkan ve tüketicinin bilinçaltını görseller aracılığıyla ortaya çıkaran bir araştırma yaklaşımı olan ZMET’in, Pluxee için yaptıkları çalışmada çarpıcı sonuçlar ürettiğini belirtti.
Abdula, iş hayatındaki en büyük sıkıntı noktasının, bireyi kendine yabancılaştıran çalışma ortamları olduğunu gördüklerini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir şirkette çalışanlar sadece işlevsel varlıklar olarak değerlendiriliyorsa, yaşayan bir insan olarak bütünsel varoluşları, duygusal ihtiyaçları ve hayattaki diğer rolleri göz ardı edilirse, bir yabancılaşma ve ayrışma süreci başlar. Çalışanın hayatı ikiye ayrılır. İkincisi, iş hayatı ve özel hayat. Birey, bu iki hayatın bütünleşemeyeceğini kabul ederek iş hayatını otomatik pilota alır ve yeniden yaşamaya başlamak için akşamı veya hafta sonunu beklemeye başlar. Çalışanın hayatı işte geçirdiği 8 saatten ibaret değil, bunu iş hayatı dışındaki varoluşuyla da birleştiriyor, “Bunu bir bütün olarak benimseyen şirketler fark yaratıyor.”